Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Mayıs, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Faşist Olmayan ya da An(arşik) Bir Yaşam Biçimine Doğru

Godard’ın ‘’Alphaville’’ filminde, şiddetin ve Devlet’in baskısının göstergeleri daireseldir (Örneğin  polis arabasındaki amblem)*. Aksine özgürlüğün ve kaçışın (bir kaçış çizgisindeki gibi) göstergeleri çizgiseldir. Çünkü an(arşi) kendisini çizgisel düzeyde gösterir…  uçuş/kaçış düzeyinde… atomaltı düzeyde. Bununla birlikte daire kapalı geometrik bir figürdür ve dolayısıyla bir baskı ve zulüm sembolüdür(hatta bazen bunların aracıdır) : sınır ve limitler ile göndergeselliğin sembolüdür. Dolyısıyla an(arşist)  kendi hayatına evrensel bir Gönderge’ye göre-katı bir şekilde bölümlenmiş sınırlar ve bölgeselliklere göre – yön vermeyen kişidir. Aksine aktif bir biçimde her sabah kendi dünyasını yeniden yaratan kişidir. Eldridge Cleaver, Buz üzerindeki Ruh ’u (Soul on Ice) yazarken hayatında artık kendi üstünde gördüğü kimsenin bilgisine güvenmediği bir noktaya geldiğini söyler. ‘’Düşündüm ki’’ der, kendi cehalet ufkumun ötesinde sözbirliği mevcuttu. Her ne kadar evrende ne olduğunu

Politik Üfürükçülük

Jean Baudrillard Disneyland'ın tasarımlanma biçimiyle Watergate skandalının tasarlanma biçimi arasında hiçbir fark yoktur (bu düşsel oyun da ilki gibi önceden belirlenmiş yapay sınırların ötesinde herhangi bir gerçekliğin bulunmadığını gizlemeye çalışmaktadır. Bu skandal, olgular ve ifşâ ediliş biçimleri arasında hiç bir fark bulunmadığını gizlemeye çalışmaktadır (CIA görevlileriyle Washington Post gazetecileri aynı yöntemlere başvurmaktadırlar). Politik skandal sonuç olarak bir yandan ahlâkî ve politik bir ilkeyi eski sağlığına kavuşturmaya çalışırken, diğer yandan da düşgücünü harekete geçirerek yitip gitmekte olan gerçeklik ilkesine o ilk görünümünü yeniden kazandırma gayreti içindedir. Böyle bir skandalın ifşâ edilmesi yasalara saygı duyulduğunu göstermektedir. Belki de Watergate'in başarabildiği tek şey herkesi Watergate'in bir skandal olduğuna inandırmaktır. Bu anlamda Watergate'in çok güçlü bir zehirleme yöntemi olduğu söylenebilir. Çünkü bu skandal saye

Sanat: Doruğa Varmış Yanılsama

Gilles Deleuze, vaktiyle, felsefeyi bırakarak ömrünün geri kalanında sanatla, edebiyatla ve sinemayla ilgilenmek istediğini söylemişti - ama bir filozof olarak. Deleuze'dan farklı olarak Baudrillard'ın felsefeyi terk etmek için çaba harcamasına hiç gerek kalmadı: Oraya hiç girmemişti ki. Zaten hiçbir zaman oraya, veya herhangi bir yere ait olmamıştı. Sanat alanına da filozof olarak değil, Deleuze'ün kastettiği anlamda bir hain olarak girdi ve kendi yolunu kendi keşfetti. (Sylvére Lotringer) Andy Warhol,  Marilyn , 1967 Bugün resimden söz etmek çok zor, çünkü resmi görmek çok zor. Çünkü resim, çoğu zaman, artık görülmeyi değil görsel olarak soğurulmayı ve ardında iz bırakmadan dolaşıma girmeyi istiyor. Bu, bir bakıma, imkansız bir takasında basitleştirilmiş estetik formu. Öyle ki, onun hakkını en iyi verecek söylem, söyleyecek hiçbir şeyi olmayan bir söylem olabilir. Nesne olmayan bir nesnenin eşdeğeri. Ama nesne olmayan bir nesne kesinlikle bir hiç d